Makyaj tarihi çok çok eskilere dayanıyor. Milattan önce
yaşayan Mısırlı ve Asurlu kişilerin gözlerine sürme çekmesiyle başlayan makyaj
serüveni bugünkü halini almış bulunuyor. Saç boyama işlemi de çok eski
dönemlerden kalma. Mısırlı kadın ve erkeklerin saçlarını sarı nişasta ile
boyayarak saçlarının rengini değiştirdiklerini biliyoruz. Tarih kitaplarından
edindiğimiz bilgi ise Mısır kraliçe ve krallarının önemli törenlerde saçlarına
peruk taktıkları yönünde.
Makyaj tarihi |
Eski dönemlerden kalma resim ve yazılar makyajda gözlerin
belirginleştirilmesinin ne kadar önemli olduğunun kanıtı niteliğindedir. Bu
modaya direnen nadir ülkelerden biri de İngiltere olmuştur. Ancak Kraliçe
Elizabeth’in tahta geçmesi ile yani 16. yüzyılda İngiltere de makyaj geleneğine
uymuştur. İngiltere’nin makyaj kültüründen söz etmek gerekirse, soluk ve doğal
görünümü en güzel ve mükemmel görüntü olarak benimseyen İngiliz halkı için makyaj
uzak durulması gereken bir konuydu.
Makyaj |
Kraliçe Elizabeth’in tahta çıkmasıyla birlikte makyajdan
uzak durmak rafa kalktı ve kadınlar Elizabeth’in beyaz teninden etkilenerek
ciltlerini onun gibi beyazlatabilmek için türlü teknikler kullanmaya
başladılar. Arpa ilave edilen nişastayı, su mermeri ile karıştırıp fondöten
elde ettiler ve ruj yerine de Paris alçısından yapılan kalemleri kullandılar.
Tenlerindeki beyazlığın devam edebilmesi için güneş altına çıkacakları zaman
ciltlerine yumurta akı sürdüler ve güneşin etkisinden korundular.
Makyajın dünya üzerinde bu kadar popüler olması ise sahne
sanatlarının yaygınlaşmasına denk gelir. Sahnelerde izleyici toplayabilmek için
denenmiş türlü yöntemlerin içinde makyaj yapmak da vardı ve özellikle elektrik
bulunduktan sonra sahnede makyaj yapımı çok daha önemli bir konu oldu. Zaman
içinde yaygınlaşan makyaj malzemeleri kullanmak, endüstrileşti ve günümüzdeki
son halini aldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder