13 Ağustos 2012 Pazartesi

Makyajın tarihçesi


Makyaj tarihi çok çok eskilere dayanıyor. Milattan önce yaşayan Mısırlı ve Asurlu kişilerin gözlerine sürme çekmesiyle başlayan makyaj serüveni bugünkü halini almış bulunuyor. Saç boyama işlemi de çok eski dönemlerden kalma. Mısırlı kadın ve erkeklerin saçlarını sarı nişasta ile boyayarak saçlarının rengini değiştirdiklerini biliyoruz. Tarih kitaplarından edindiğimiz bilgi ise Mısır kraliçe ve krallarının önemli törenlerde saçlarına peruk taktıkları yönünde.

Makyaj tarihi





Eski dönemlerden kalma resim ve yazılar makyajda gözlerin belirginleştirilmesinin ne kadar önemli olduğunun kanıtı niteliğindedir. Bu modaya direnen nadir ülkelerden biri de İngiltere olmuştur. Ancak Kraliçe Elizabeth’in tahta geçmesi ile yani 16. yüzyılda İngiltere de makyaj geleneğine uymuştur. İngiltere’nin makyaj kültüründen söz etmek gerekirse, soluk ve doğal görünümü en güzel ve mükemmel görüntü olarak benimseyen İngiliz halkı için makyaj uzak durulması gereken bir konuydu.

Makyaj


Kraliçe Elizabeth’in tahta çıkmasıyla birlikte makyajdan uzak durmak rafa kalktı ve kadınlar Elizabeth’in beyaz teninden etkilenerek ciltlerini onun gibi beyazlatabilmek için türlü teknikler kullanmaya başladılar. Arpa ilave edilen nişastayı, su mermeri ile karıştırıp fondöten elde ettiler ve ruj yerine de Paris alçısından yapılan kalemleri kullandılar. Tenlerindeki beyazlığın devam edebilmesi için güneş altına çıkacakları zaman ciltlerine yumurta akı sürdüler ve güneşin etkisinden korundular.

Makyajın dünya üzerinde bu kadar popüler olması ise sahne sanatlarının yaygınlaşmasına denk gelir. Sahnelerde izleyici toplayabilmek için denenmiş türlü yöntemlerin içinde makyaj yapmak da vardı ve özellikle elektrik bulunduktan sonra sahnede makyaj yapımı çok daha önemli bir konu oldu. Zaman içinde yaygınlaşan makyaj malzemeleri kullanmak, endüstrileşti ve günümüzdeki son halini aldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder